GEBELİKTE CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR
Murat Yayla, International Hospital
Resul Arısoy, SB Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Bu yazıda gebelikte cinsel temas ile bulaşabilen hastalıklar (CTBH), sıklık, risk faktörleri, klinik özellikler, gebeliğe, fetusa ve yenidoğana etkileri, tanı ve tarama yöntemleri ile tedavi ve alınabilecek önlemler hususlarında incelenmeye çalışılmıştır. Sıklık ve taramalar için verilen rakam ve öneriler daha çok batı toplumlarından alındığı için, bunların ülkemiz genelini tam olarak yansıtmayacağı, ancak bir fikir verebileceği göz önünde tutulmalıdır.
KANDİDİASİS
Sıklık: Gebelik öncesine göre 2-20 kat artış gösterir. Terme yakın dönemde %25-30 gebede (+) bulunur.
Risk faktörleri: Diabetes mellitus, antibiyotik kullanımı, HIV (+)
Plasentadan geçiş: Yoktur.
Klinik: %25-40’ı asemptomatiktir. Özellikle son trimesterde irritan akıntı, yanma, kaşıntı.
Gebeliğe etki: Yoktur, ancak sık nüks eder.
Fetus ve yenidoğana etki: Minimal.
Tanı: Gözlem, KOH (+) taze preparat incelemesi, gerekiyorsa kültür.
Tarama: Gereksiz.
Tedavi: Sadece semptomatik olgulara, genellikle gebeliğin 1. trimesterinden sonra imidazol türevleri: nystatin vaginal tablet (100000U x 14 gün), mikonazol vaginal krem (5g x 7 gün), mikonazol vaginal supozituvar (100mg x 7 gün veya 200mg x 3 gün veya -1200mg tek doz ), klotrimazol vaginal krem (5g x 3 gün), klotrimazol vaginal tablet (100mg x 7 gün veya 200mg x 3 gün veya -500mg tek doz). Gebelik süresince ve laktasyonda ketokonazol ve flukonazol kullanımı kontrendikedir.
Önlem: Predispozan risk faktörleri ile mücadele.
trikomoniasis
Sıklık: Toplumda %5, gebelerde %14-20
Risk faktörleri: Poligami, CTBH öyküsü, kondom kullanmama
Plasentadan geçiş: Yok
Klinik: Akıntı, kaşıntı, koku, irritasyon, çilek görünümünde serviks. Multifokal olduğu unutulmamalı (Skene, Bartholin bezleri, üretra…). %80 asemptomatiktir
Gebeliğe etki: Tartışmalıdır. Transvaginal girişimlerden (kürtaj, indüksiyon, koryon villus örneklemesi, serklaj) sonra maternal enfeksiyon, erken doğum, erken membran rüptürü, düşük doğum tartısı, postpartum febril morbidite.
Fetus ve yeni doğana etki: Doğumda nadiren kız çocuklara doğrudan bulaşır, sonra spontan olarak kaybolur.
Tanı: Gözlem, taze preparatın veya smear’in mikroskopik incelemesi (%75 yeterli), Whiff testi, kültür, ELISA, Lateks aglütinasyon testleri.
Tarama: Yüksek riskliler ve gebelikte cerrahi girişim yapılacaklar taranmalıdır.
Tedavi: Metronidazol (2g tek doz veya 3x250mg x 7gün): deneylerde sonraki kuşaklarda karsinojenik etki bildirilmekle birlikte insanlarda bu tip yan etki gözlenmemiştir, plasentadan geçtiği için ilk trimesterde tercih edilmemelidir.
Klotrimazol (5g vaginal krem 7-14 gün veya 100mg vaginal tablet x 7gün veya 500mg tek doz). Diğer ilaçların kontrendike olduğu dönemlerde povidon iodin kalıcı olmayan semptomatik tedavi sağlar.
Önlem: Mikst enfeksiyon yönünden araştırılmalı, eş tedavi edilmeli, kondom ile koit önerilmelidir. Gebelikte yapılacak cerrahi girişimlerden önce (sezaryen…) tarama yapılmalıdır.
BAKTERİYEL VAGİNOSİS
Sıklık: Normal florada %50 bulunur. Riskli gruplarda %30’un zerinde, cinsel yönden aktif olmayanlarda %4, gebelerde ise %15-30 oranında saptanır. Gebeliğin 23-26 haftaları arasında %16 oranında bulunmuştur.
Risk faktörleri: Yok
Plasentadan geçiş: Yoktur.
Klinik: Gri renkli, ince, homojen, yapışkan, PH >4.5 olan kötü kokulu akıntı. %50 asemptomatiktir.
Gebeliğe etki: Erken doğum (x5 kat), erken membran rüptürü (x7 kat), koryoamniyonit, postpartum- postsezaryen endometrit
Fetus ve yeni doğana etki: Bilinmiyor, koryoamniyonitte amniyosentez ile erken dönemde tanınabilir.
Tanı: Gözlem, (+) amin testi, mikroskopik incelemede anahtar hücreler, laktobasil azlığı, gram ve PAP boyama, kromatografi. Kültüre gerek yoktur.
Tarama: Erken doğum, erken membran rüptürü olanlar taranabilir.
Tedavi: Nitroimidazol türevleri (laktobasillere etkisiz): Metronidazol (3x250mg PO 7 gün veya 2g tek doz), Ornidazol, Seknidazol. Başarı oranı %60-90’dır. Klindamisin: (3x300mg PO 7 gün ve %2 vaginal krem tek doz) Asemptomatiklerin tedavisi tartışmalı.
Önlem: Yok
HUMAN PAPILLOMA VIRUS ENFEKSİYONU (Kondiloma Akuminata)
Human papillomavirusu çift sarmallı bir DNA virusudur. Latent olarak kalabilir. Ensık klinik bulgusu kondiloma akuminatadır ve bunların çoğunda (%90) HPV tip 6 ve 11 tespit edilmiş. Ayrıca laringeal papilamatozis ve konjuktival, oral ve nazal lezyonlarla beraber olabilir.
Sıklık: En sık görülen viral CTBH (ABD). Cinsel yönden aktif topluluğun %1-2’sinde enfeksiyon görülür. Asemptomatikler ile bu oran %10’a ulaşır.
Risk faktörleri: Çok eşlilik.
Plasentadan geçiş: Var.
Klinik: Perine ve vaginada çok sayıda kondilom, yanma ve kaşıntı hissi, lezyondan kanama.
Gebeliğe etki: Çok yaygın ve yoğun ise distosi nedeni olabilir.
Fetus ve yeni doğana etki: Genital kondilom veya laringeal papillomatosise sebep olabilir.
Tanı: Gözlem, kolposkopi, sitoloji, histoloji, PCR
Tarama: Riskli olgularda kolposkopi, sitoloji, PCR
Tedavi: Dirençlidir. Gebelikten sonra spontan düzelir. Rahatsızlık veriyorsa gebelikte toksik yan etkisi olmayan %50-80’lik bi veya triklorasetik asit + %70 etanol ile haftada 2-3 kere topikal uygulama yapılır. Dirençli olgulara elektrokoter, kriyokoter veya lazer uygulanabilir. Gebelikte podofilin, 5 florourasil uygulamaları toksik etkileri nedeni ile kontrendikedir.
Önlem: Sezaryen endikasyonu yoktur. Fakat doğum yolunu kapatan (distosi) veya doğum esnasında aşırı kanamaya neden olabilecek lezyonlarda sezaryen endike olabilir. Sezaryen ile yenidoğanda laringeal papillomatosis gelişimi önlenemez ama azaltılabilir. Virüs ile karşılaşmamış olanlar aşılanmalı. Poligamiden kaçınılmalı, koitte kondom kullanılmalıdır.
HUMAN IMMUN DEFICIENCY VIRUS (HIV) ENFEKSİYONU
Sıklık: 1-2 / 1000
Risk faktörleri: Şüpheli kan transfüzyonu, poligami, ilaç bağımlılığı.
Plasentadan geçiş: Var.
Klinik: Sistemik mantar, inatçı herpes, sitomegalovirus, toksoplasma, pnömosistis, tüberküloz enfeksiyonları; nörolojik belirtiler.
Gebeliğe etki: İmmünite azalması nedeni ile ilk bulgular gebelikte ortaya çıkabilir. Her üç ayda bir CD+4 lenfosit sayısı ve HIV-RNA seviyeleri kontrol edilmeli.
Fetus ve yeni doğana etki: Fetal ölüm (?); %13-40 oranında plasenta veya doğrudan temas yolu ile perinatal bulaşma söz konusudur.
Tanı: ELISA, Western Blot, PCR, p24 antijeni, CD4 azlığı.
Tarama: Toplumda prevalans %1’in üzerinde ise herkese “gönüllü” olarak yapılmalıdır.
Tedavi: Nükleosid analogları (zidovudin, didanosin) ve proteaz inhibitörleri (indinavir, ritonavir) kullanılır. Oportünist enfeksiyonlara karşı aşılama geliştirilmektedir. Tedavide HIV-RNA seviyeleri takip edilmelidir.
Önlem:
-Yüksek riskli davranışlardan kaçınılmalıdır.
-14. haftadan terme kadar her gün zidovudin (5x100mg / gün oral ).
-Sezaryen anneden bebeğe vertikal geçişi önlemez ancak azaltır.
– Antepartum-intrapartum antiretroviral ilaç verilmelidir.
-38. Gebelik haftasında sezaryen planlanmalı ve ameliyattan en az 3 saat önce zidovudin infüzyonuna başlanarak göbek kordonu tutulana kadar devam edilmelidir. Eğer vaginal doğuma karar verilirse 2mg/kg IV başlangıç ile + 1mg/kg/gün infüzyon yapılır.
-Hepatit B’den korunma için yapılan her şey tüm gebelere özellikle doğum sırasında uygulanmalıdır: eldiven, maske, gözlük, sıvı geçirmeyen giysiler, oral aspirasyondan kaçınma, alet yaralanmalarında profilaktik zidovudin kullanılmalıdır.
-Yenidoğana 6 hafta süre ile zidovudin profilaksisi yapılırsa (4x2mg/kg/gün şurup) %30 olan geçiş oranı %8’e iner.
-Yenidoğanı emzirmekten kaçınılmalıdır.
KLAMİDYA ENFEKSİYONU
Klamidya enfeksiyonu etkeni chlamidia trachomatis’tir ve en yaygın seksüel geçişli bakteriyel hastalıklardandır. En sık servikste lokalize olur.
Sıklık: En sık CTBH (ABD); (> 5 /1000). Servikal kültür normal popülasyonda %2, riskli popülasyonda ise %25 pozitiftir.
Risk faktörleri: Çok eşlilik, genç (<20 yaş), evli olmama, CTBH hikayesi, düşük sosyoekonomik düzey.
Plasentadan geçiş: Yok.
Klinik: Enfekte hastaların büyük kısmı asemptomatiktir. Vaginal akıntı, pürülan serviks, abdominal rahatsızlık, ilişki sonrası kanama ve disüri başlıca semptomlarıdır.
Gebeliğe etki: Erken doğum, intrauterin gelişim geriliği, erken membran rüptürü, perinatal mortalitede artış (ancak IGM + olgularda). Postsezaryen veya postpartum 2-3 haftada çok şiddetli olmayan endometrit tablosu.
Fetus ve yeni doğana etki: Doğum sonrası geç dönemde konjonktivit, pnömoni, yeterli kilo alamama.
Tanı: Gram-Giemsa boya, kültür, PCR.
Tarama: Sadece yüksek riskliler taranmalı, toplumda sıklık %2-7’nin üzerinde ise herkes taranmalıdır.
Tedavi: Azitromisin 1g tek doz
Eritromisin 4x500mg/gün/ 1 hafta
Amoksisilin 3x500mg/gün/ 1 hafta
Doksisiklin ve ofloksasin gebelikte kontrendikedir.
Önlem: Neonatal konjonktivit profilaksi olarak %0,5’lik eritromisin (tek uygulama)veya %1’lik tetrasiklin (tek uygulama) veya %1’lik gümüş nitrat (tek uygulama) kullanılabilir. Oluşan konjonktivit ya da pnömoni oral eritromisin ile tedavi edilmelidir. Son 3 aydaki eşleri tetkik edilmelidir.
GONORE
Gonore, seksüel geçişli gram negatif diplokok olan neisseria gonorhoeae’nın neden olduğu bir enfeksiyondur. En sık serviks, üretra, parüretral bezler, Bartholin bezleri, anorektal kanal ve farenkste tutulum görülür. Kadınlarda gonokok enfeksiyonu %80 ‘ e varan oranlarda asemptomatiktir. Enkübasyon süresi 3-5 gündür. Gonore sıklıkla diğer seksüel geçişli hastalıklarla beraberdir.(%50 oranında klamidya eşlik eder.)
Sıklık: 3 / 1000; gebelikte %0.5-7.
Risk faktörleri: Evli olmama, Çok eşlilik, akut PİH atağı hikayesi, ilaç bağımlılığı, düşük ekonomik seviye, antenatal bakım eksikliği.
Plasentadan geçiş: Bilinmemektedir.
Klinik: Bartholin ve Skene bezlerinin enfeksiyonu, pürülan servisit, sarı-yeşil lökore ve disüri olarak kendini gösterir. Gebelikte uterin kavitenin obliterasyonundan önce enfeksiyon gelişmişse akut adneksit görülebilir. Gonore; %15 oranında pelvik enflamatuar hastalığa, %2 oranında da dissemine gonokok enfeksiyonuna (ateş, halsizlik, püstüler döküntü ve septik artrit ile karakterize) neden olur. Bu komplikasyonlar gebeliğin birinci trimesterinden sonra daha nadir görülür.
Gebeliğe etki: Septik abortus, uterin girişim sonrası sepsis, erken doğum, erken membran rüptürü, koryoamniyonit, postpartum enfeksiyonlar.
Fetus ve yeni doğana etki: Gonokok oftalmisi. Bu durumda generalize enfeksiyon araştırılmalıdır.
Tanı: Gram boyama, kültür, Go antijeni saptanması
Tarama: Yüksek risklilere kürtaj öncesinde, ilk vizitte ve 28 haftadan sonra yapılmalıdır.
Tedavi:
Komplike olmamış olgularda:
Seftriakson 125mg IM tek doz
Sefiksim 400mg oral tek doz
Spektinomisin 2g IM tek doz
Komplike olmuş olgularda:
Seftriakson 1g IM-IV
Sefiksim 3x1g IV
Spektinomisin 2x1g IM semptomlar bittikten sonra 48 saate kadar sonra sefiksim 2x400mg/ 7 gün
Eş tedavisi gerektirir.
Eş zamanlı olarak klamidya enfeksiyonu da tedavi edilmelidir.(%50 oranında beraberlikleri mevcuttur.) (Tedaviye azitromisin 1gr tek doz veya amoksisilin 3x 500mg/ 7gün veya eritromisin 4x500mg/ 7gün eklenmelidir.)
Önlem: Oküler profilaksi (neonatal oftalmi) olarak %0,5’lik eritromisin (tek uygulama)veya %1’lik tetrasiklin (tek uygulama) veya %1’lik gümüş nitrat (tek uygulama) kullanılabilir. Enfekte olgularda sistemik tedavi, diğer CTBH taramaları, eşlerin taranması.
GENİTAL MİKOPLAZMA ENFEKSİYONU
Micoplasma hominis ve Ureaplasma urealiticum en sık iki genital mikoplazma olup, hücre duvarı olmayan bakterilerdir.
Sıklık: M. hominis (%5-25) ve U. urealiticum (%10-40)
Risk faktörleri: Çok eşlilik, CTBH hikayesi, düşük sosyoekonomik düzey.
Plasentadan geçiş: Vardır.
Klinik: Çoğu asemptomatiktir. Üretrit, salpenjit ve abse olarak da kendini gösterir.
Gebeliğe etki: M. hominis; septik abortus ve U. urealiticum koryoamniyonit ve erken doğum ile ilişkilendirilmiştir.
Fetus ve yeni doğana etki: Fetal enfeksiyon, düşük doğum ağırlığı ve perinatal ölümler ile ilişkilendirilmiş.
Tanı: PCR, ELISA ve diğer serolojik tanı yöntemleri.
Tarama: Gereksizdir.
Tedavi: Tetrasiklin her iki mikoplazma türüne de etkilidir fakat gebelikte kullanılmaz. M. hominis; klindamisine ve U. urealiticum da eritromisine duyarlıdır.
Önlem: Tek eşlilik ve kondom kullanılması.
ŞANKROİD
Şankroid, seksüel geçişli gram negatif basil olan Haemophilus Ducreyi’nin neden olduğu bir enfeksiyondur.
Plasentadan geçiş: Yoktur.
Klinik: Enkübasyon periyodu 1-14 gündür. Hızla ülserleşen küçük, çevresi eritemle kaplı, hassas papül veya püstül ortaya çıkar. Ülserleri çoğu furşet, vestibül ve labia minör üzerindedir. Tek taraflı ağrılı lenfadenopatiye neden olabilir.
Gebeliğe ve fetusa etki: Yoktur.
Tanı: Giemsa-Gram boyama ile sitoloji ve kültür (zordur).
Tedavi: Eş tedavisi gerekir.
Azitromisin 1g tek doz
Eritromisin 4x500mg/gün/ 1 hafta
Seftriakson 250mg IM tek doz
Önlem: Enfekte kişiler ile temastan kaçınmak.
LENFOGRANÜLOMA VENEREUM
Şankroid, seksüel geçişli olan Chlamidia trachomatisin (L1, L2 ve L3 serovarları) neden olduğu bir enfeksiyondur.
Plasentadan geçiş: Yoktur.
Klinik: Enkübasyon periyodu 3-12 gündür. Genellikle ağrısız ve küçük yüzeyli ülser ile kendini gösterir. Tek veya çift taraflı ağrılı lenfadenopati veya lenfanjit eşlik edebilir veya lezyon kaybolduktan sonra ortaya çıkabilir.
Gebeliğe ve fetusa etki: Yoktur.
Tanı: Kültür, PCR ve seroloji.
Tedavi: Tetrasiklin 2x100mg/gün/ 3 hafta (gebelerde kullanılmaz)
Eritromisin 4x500mg/gün/ 3 hafta
Önlem: Enfekte kişiler ile temastan kaçınmak.
GRANULOMA INGUINALE (DONOVANOZ)
Granuloma inguinale, gram negatif bir basil olan Calymmatobacterium granulomatosis’in neden olduğu bir enfeksiyondur. Çoğu enfeksiyon seksüel geçişli olsa da diğer yollarla ve otoinokülasyonla geçiş olmaktadır.
Plasentadan geçiş: Yoktur.
Klinik: Enkübasyon periyodu 8-80 gündür. Küçük ve soliter papül veya nodül olarak başlar ve ağrısız granülomatöz ülsere lezyona ilerler.
Gebeliğe ve fetusa etki: Yoktur.
Tanı: Wright veya Giemsa ile yayma boyanır ve Donovan cisimcikleri aranır.
Tedavi: Tetrasiklin 2x100mg/gün/ 3 hafta (gebelerde kullanılmaz)
Eritromisin 4x500mg/gün/ 3 hafta
Azitromisin 1g/ hafta/ 3hafta
Önlem: Enfekte kişiler ile temastan kaçınmak.
SİFİLİZ
Sifiliz; bir spiroket olan Treponema pallidumun neden olduğu bir hastalıktır. T. Pallidumun kültürü mümkün değildir. Enkübasyon süresi 3-90 gün arasındadır.
Sıklık: 1/10.000
Risk faktörleri: Antenatal bakım almayan, ilaç bağımlısı, HIV (+)
Plasentadan geçiş: Var (vertikal ve horizontal yolla)
Klinik: Şankrın ortaya çıktığı primer evre ile başlar. Ağrısız olan bu lezyon inokülasyonun meydana geldiği yerde ortaya çıkar. 3-5 hafta sonra iz bırakmadan kaybolur.
Temastan 6 hafta sonra sekonder evre ortaya çıkmaya başlar. Bu evrede makülopapüler ve püstüler lezyonlar meydana gelir. Papüllerin büyümesi ve birleşmesi ile kondiloma lata denilen ağrısız eritematöz plaklara dönüşürler. Yine bu dönemde ağrısız generalize lenfadenopati ve konstitüsyonel semptomlar sıkça görülür.
Tersiyer sifiliz; latent evreden (klinik bulgular olmadan spesifik antitreponemal antikor testlerinin pozitif olduğu dönem) sonra gelişen cilt, kemik, kardiyovasküler ve santral sinir sisteminin tutulduğu geç dönem lezyonları (gommöz sifiliz) içerir.
Gebeliğe etki: Semptomatik erken sifiliz olgularında; % 50 oranında fetal mortalite, gebeliği devam edenlerde de genellikle erken doğum görülür ve bunlarında %50’sinde asemptomatik konjenital sifiliz gelişir.
Erken latent sifiliz olgularında; mortalite, erken doğum ve konjenital sifiliz oranları sırasıyla %20, %20 ve %40 tır.
Geç sifiliz olgularında; erken doğum ve sifiliz görülme oranı %10’dur.
Sekiz yılı aşan maternal sifiliz olgularında fetal risk minimaldir.
Fetus ve yeni doğana etki: Konjenital sifiliz sendromu; spiroketin gebeliğin ilk 9 haftasındaki geçişi ve enfeksiyona neden olması ile oluşur. Gebeliğin 18.haftasından doğuma kadar olan dönemde spiroketin yayılması veya geçişi progresif olarak artar. Fetustaki bu risk artışına rağmen maternal progresyon daha yavaştır.
Ultrasonografi bulguları olarak; plasentomegali, mikrosefali, hepatosplenomegali, asit, hidrops ve intrauterin gelişim kısıtlılığı saptanabilir.
Tanı: Karanlık saha incelemesinde spiroketlerin gösterilmesi ve serolojik testler. (Nonspesifik testler: VDRL, Rapid Plasma Reagin (RPR) Sekonder sifilizlilerin hepsinde, primer olanların çoğunda (+). Spesifik testler: FTA, MHA-TP, ELISA, PCR)
Tarama: Yüksek risklilere yapılmalıdır. Karanlık saha mikroskopisinde spiroketler aranır, amniyon sıvısı, fetus kanı ve serebrospinal sıvıda PCR yapılır.
Tedavi: Benzatin penisilin G 2.4 Milyon U IM (%98 etkili) Bir hafta sonra tekrar edilebilir. Sifiliz 1 yıldan uzun süredir varsa 2 doz daha yapılmalıdır. Eritromisin uygulaması anneyi tedavi ederken fetusa etkisi yoktur. Ayda bir titrasyon ile tedavinin başarılı olup olmadığı izlenir. Yan etki olarak Jarish Herxheimer reaksiyonu görülebilir.
Önlem: Son 3 aydaki eşler taranmalıdır. Yeni doğanda serebrospinal sıvı incelenmeli, 10 gün penisilin tedavisi uygulanmalıdır. Asemptomatik ise tek doz Benzatin penisilin verilmesi yeterlidir.
Diğer enfeksiyonlar
LİSTERİYOZİS
Listeria monocytogenes gram (+), beta hemolitik, aerobik bir bakteridir. Peynir, süt, sebze ve deniz ürünlerinde bulunur.
Sindirim sistemi ve vaginada asemptomatik taşıyıcılar mevcuttur.
Sıklık: 12/100.000
Risk faktörleri: Kontamine yiyecekler ve immünosüpresif durumlar.
Plasental geçiş: Vardır. Ayrıca asandan yoldan ve doğum sırasında trans servikal yoldan da fetal enfeksiyon gelişir.
Klinik: Sıklıkla asemptomatik seyreder. Bazı hastalarda ateş, titreme ve bel ağrısı gibi grip benzeri tablo ile karakterize olabilir.
Gebeliğe etki: Abortus, erken doğum ve ölü doğum.
Fetus ve yenidoğana etki: Sepsis.
Tanı: Kültür.
Tedavi: Ampisilin 1g x 4 (tedaviye gentamisin 2mg/kg x 3 eklenebilir.) 7-14 gün şeklinde yapılmalıdır.
Önlem:
– Etlerin iyice pişirilmesi.
– Sebzeleri yemeden önce dikkatlice yıkamak.
– Pişmemiş yiyecekler temasta olan el ve diğer mutfak araçlarını yıkamak.
– Nonpastörize süt ve ürünlerinde kaçınmak.
– Tüm yiyecekler ayrı ayrı kaplarda saklanmalı
– Pişirilmiş olan yiyeceklerin tekrar ısıtılmalı
STREPTOKOKKUS AGALACTİAE
S. agalactiae ya da grup B streptokok (GBS); B hemolitik, gram (+) bir bakteridir.
GBS önlem alınmadığı takdirde vertikal geçişli perinatal bakteriyel hastalıkların en sık nedenidir. Sindirim sistemi GBS için rezervuardır. Vaginal kolonizasyon intermittandır ve gebe kadınlarda kolonizasyon oranı %11-18’dir.
Risk faktörleri: Taşıyıcı anne.
Plasental geçiş: Anneden bebeğe geçiş temel olarak doğumun başlangıcında ya da membran rüptürünü takiben olur. Kolonize annelerden doğan, yenidoğanlarda kolonizasyon yaklaşık %50 ve yeni doğan enfeksiyonu %1-2’dir.
Klinik: Sıklıkla asemptomatik seyreder. Bazı hastalarda ateş, titreme ve bel ağrısı gibi grip benzeri tablo ile karakterize olabilir.
Gebeliğe etki: Pretermprematür membran rüptürü ve erken doğum.
Fetus ve yenidoğana etki: Sepsis.
Tanı: Kültür.
Tedavi: Penisilin G(Doğumun başlangıcında 5 milyon U İV penisilin G yapılır ve bebek doğana kadar 4 saatte bir 2,5 milyon U tekrarlanır.)
Ampisilin (Doğumun başlangıcında 2g İV ampisilin yapılır ve bebek doğana kadar 4 saatte bir 1g tekrarlanır)
Önlem: Taşıyıcıların belirlenmesi;
-Mümkünse tüm gebelere 35-37 gebelik haftalarında vaginal (1/3 dış kısmından) ve rektal kültür uygulanmalı.
-Eğer gebelik esnasında GBS bakteriürisi olmuşsa yada GBS neonatal enfeksiyonu olan çocuk hikayesi varsa kültüre gerek yoktur ve profilaksi her zaman uygulanmalıdır.
-Örnekleme ve doğum arasındaki süre 5 haftadan uzun ise kültür tekrarlanmalı
-Programlanmış sezaryende GBS için kültür pozitif olsa bile doğum başlamadan ve membranlar açılmamışsa profilaksi önerilmez.
Kaynaklar:
1-Berg TG, Philpot KL, Welsh MS, Songer WG, Smith CV: Ureaplasma / mycoplasma –infected amniotic fluid: pregnancy in treated and nontreated patients. J Perinat 1999; 19(4): 275-77
2-Biswas MK: Bacterial vaginosis: Clin Obstet Gynecol 1993, 36: 166-76
3-Brown ZA, Selke S, Zeh J: The acquisition of herpes simplex virus during pregnancy. N Engl J Med 1997; 21: 509-15
4-Chua S, Arulkumaran S, Chow C, Leong WP, Kumarasinghe G, Kuah BG, Ratham S: Genital mycoplasma in pregnancy and obstetric outcome. Aust N Z J Obstet Gynaecol 2008; 34(5): 540-2
5- Carrera JM, Mallafre J, Serra B: Infectious disease in pregnancy. In Recommendations and Guidelines of Perinatal Medicine. WAPM&Matres Mundi International 2007; 14:120-33
6-Eddy VD, Peter P. Laboratry techniques in the investigation of chancroid, lymphogranuloma venereum and donovanosis. Genitaurin Med 1992; 68: 130-3
7-Ferenzy A: Epidemiology and clinical pathophysiology of condylomata acuminata. Am J Obstet Gynecol 1995, 172, 4: 1331-9
8-Hatch KD: Clinical appearance and treatment strategies for human papillomavirus: a gynecologic perspective. Am J Obstet Gynecol 1995, 172: 1340-4
9-Heine P, McGregor JA: Trichomonas vaginalis: a reemerging pathogen. Clin Obstet Gynecol 1993, 36: 137-44
10-Hellberg D, Mogilevkina I, Mardh PA. Sexually transmitted diseases and gynecologic symptoms and signs in women with a history of induced abortion. Sex Transm Dis 1999; 26: 197-200
11-Işkın PZ: Cinsel yolla bulaşan infeksiyonlar. Hacetepe Tıp Dergisi 2006; 37: 21-34.
12-Joesoef MR, Schmid GP, Hillier SL. Bacterial vaginosis: review of treatment options and potential clinical indications for therapy. Clin Infect Dis 1999; 28 : 57-65.
13-Larsen B: Vaginal flora in health and disease. Clin Obstet Gynecol 1993, 36: 107-21
14-Mardh PA: The vaginal ecosystem. Am J Obstet Gynecol 1991, 165: 1163-8
15-Prober CG: Herpetic vaginitis in 1993. Clin Obstet Gynecol 1993, 36: 177-87
16-Prieto JA, Heine RP: Sexually transmitted diseases: Syphilis, Gonorrhea, HIV& Chlamidia. In Wildschut HIJ, Weiner CP, Peters TJ (Eds) When to Screen in Obstetrics and Gynecology. Saunders, London 1996, pp: 40-66
17-Prober CG: Reducing the risk of perinatal transmission of Herpes Simplex Virus type 2. Infections in Medicine 1995, 10: 22-8
18-Richens J: The diagnosis and treatment of donovanosis (granuloma inguinale). . Genitourin Med 1991; 67: 441-52
19-Sobel JD: Candidal vulvovaginitis. Clin Obstet Gynecol 1993, 36: 153-65
20-Sullivan C, Smith LG: Management of vulvovaginitis in pregnancy. Clin Obstet Gynecol 1993, 36:195-205
21-Thomason JL, Gelbart SM, Scaglione NJ: Bacterial vaginosis: current review with indications for asymptomatic therapy. Am J Obstet Gynecol 1991, 165: 1210-7
22-Williams Obstetrics. Sexually Transmitted Diseases. Cunningham FG, MacDonald PC, Gant NF et al (Eds) 20th ed, Appleton&Lange, Connecticut, 1997; pp: 1317-38