Amniyon zarı
Koryonu oluşturacak hücreler blastosist oluşumunun hemen ardından belirirken, amniyon kesesi, gebeliğin 7-8. günlerinde şekillenmiş embriyonun dorsal yüzeyinde ortaya çıkar. Amniyon kesesi, içinde yer aldığı koryon kesesine oranla çok hızlı büyür ve amniyon zarı ile koryon kaynaşarak amniyokoryonik zarı oluşturur. Amniyonun iç yüzeyi düzgün ve kaygandır. Normal koşullarda koryonun tümünü, plasentayı ve kordonu döşer. Zarların mitotik aktiviteyle büyümesi yaklaşık 28. gebelik haftasına kadar sürer. Bundan sonra kesenin büyümesi, bu dokunun gerilmesiyle gerçekleşir (1).
Amniyon zarı, bazal lamina üzerine oturmuş amniyon epitel hücreleri (amniyoblast) ve bunun altında çok ince bir bağ dokusunun oluşturduğu stromadan oluşmuştur. Amniyon epitel hücrelerinin şekilleri değişkendir. Yassı, kübik, prizmatik veya bazal bölümü dar apikalde geniş şekilde olabilirler. Amniyotik zar, amniyon sıvısını ve fetusu enfeksiyonlara karşı bir bariyer görevi yaparak korur(2).
Amniyon sıvısı
1. Fertilizasyonun 12. gününden itibaren oluşmaya başlar. 10. gebelik haftasında 30 ml, 12. gebelik haftasında 50 ml kadar olan bu sıvı, 16-20. gebelik haftalarında 300±100 ml, 37. gebelik haftasında ortalama 800 ml kadardır; 38. gebelik haftasından itibaren hafif bir azalma gösterir, 40. gebelik haftasından sonra haftada %8 oranında azalır (Tablo I).
2. Gebeliğin başında amniyon sıvısının içeriği ekstrasellüler sıvı ile aynıdır.
3. Amniyon sıvısının birinci trimesterde major kaynağı amniyotik membrandır.
4. Gebelik ilerledikçe, bu sıvının büyük bölümü anne kanının plasental membranlardan süzülmesiyle oluşmaktadır.
5. Keratinizasyona kadar fetus derisi amniyon sıvısı dinamiğinde, sıvı ve diğer küçük moleküllerin transferinde rol oynar.
6. Fetal yutma ve solunum harketleri de amniyon sıvısının dinamiğinde etkilidir.
7. Gebeliğin son aylarında ise, buna fetusun günde yarım litreden fazla idrarı eklenmektedir.
8. Amniyon sıvı hacmi gebelik haftası ilerledikçe uterus hacminin azalan bir kısmını oluşturur (16. haftada %50 iken, 40. haftada %17’ye düşer).
9. Amniyon sıvısı: %99’u sudur, geri kalan %1’i inorganik tuzlar, organik maddeler ve fetusten dökülen epitel hücrelerinden oluşur (3, 4).
12 50
Amniyon sıvısının görevleri
1. Fetusun simetrik büyümesini sağlar.
2. Amniyon zarının fetuse yapışmasını önler.
3. Fetusu dışarıdan gelecek darbelere karşı korur.
4. Fetusun vücut ısısının sabit kalmasını sağlar.
5. Fetal akciğerlerinin gelişmesini sağlar.
6. Fetusun serbestçe hareket etmesine olanak sağlayarak kas-iskelet sisteminin gelişmesine katkıda bulunur.
İlk trimesterde fetusun büyümesiyle amniyon sıvısında da bir artış görülmektedir ve bu dönemde fetal ağırlık ile amniyon sıvısı arasında yakın bir korelasyon vardır. Osmolalite, sodyum, üre ve kreatinin miktarları açısından maternal serum ile amniyon sıvısı arasında pek fark yoktur. Bu da amniyon sıvısının bir yerde maternal serumun bir ultrafiltratı olduğunu gösterir. Ultrasonografik tetkikler gebeliğin birinci yarısında fetusun miksiyon yaptığını göstermiştir. Amniyon sıvısının volümünü hesaplamak için birçok yöntem tarif edilmişse de bunların içinde en çok kabul göreni Phelan ve arkadaşlarınınkidir(6).
Bu teknikte en geniş dört ayrı plandaki cep derinliği dik olarak ölçülür ve toplanır. Gebelik haftalarına göre değişim Tablo II de gösterilmiştir.
Tablo II: Normal gebelikte amniyon sıvısı indeks persantilleri (mm) (7).
Amniyon sıvısına olumlu yönde etki eden faktörler içinde tartışmalı olmakla birlikte deniz seviyesinden yükseklik ve annenin hidrasyon düzeyi de yer alır.
1. Amniyon sıvı üretiminin artması veya tüketiminin azalması sonucu ortaya çıkan durum.
2. İnsidans: 1/60-1/750 arasında değişmektedir. Hill ve arkadaşları ortalama %0.9 olarak vermişlerdir(8).
3. Genellikle 2000 ml üzerine sıvı vardır ya da ultrasonografik ölçümlerde tek kadran ölçümünün >8 cm veya dört kadran ölçümünün toplamının 20 cm üzerinde olmasıdır.
4. Tanısı klinik ve ultrasonografi ile konur.
Geçtiğimiz yıllarda diyabet, konjenital anomaliler ve RH uygunsuzluğuna bağlı polihidramniyos olgularının oranında azalmalar olmuş ve idyopatik olanların oranı göreceli olarak artmıştır (Tablo III).
Tablo II: Polihidramniyos sık görüldüğü durumların yıllar içindeki değişimi.
İdyopatik polihidramniyos %35 %66
Polihidramniyosun nedenleri
Hafif hidramniyos durumunda altta yatan nedenlerin sadece %15’i, orta ve ağır polihidramniyos durumunda ise %90’ı saptanabilmektedir. Bunların da %50’sinden fazlasında özellikle merkezi sinir sistemi ve gastrointestinal sistem anomalilerinin bulunduğu bildirilmiştir. Sırasıyla non immün hidrops, toraks, iskelet sistemi, kromozom ve kalp anomalileri bunları izler. İkiz gebelikte polihidramniyos durumunda %85 oranında ikizden ikize transfüzyon sendromu saptanır(8, 9).
Fetal nedenler
1. Konjenital anomaliler:
1. Anensefali-spina bifida: Olguların %30-50’sinde polihidramniyos vardır. Bu da aşağıdakilere neden olur:
o Meninkslerden açığa çıkan serebrospinal sıvının transüdasyonu,
o Sıvı yutulmasının olmaması,
o Düşük antidiüretik hormon veya merkezin zayıf uyarılması sounucu fetal poliürinin olması.
2. Özofagus veya duodenal atrezi nedeniyle fetusun sıvıyı yutamaması
2. İkizden ikize transfüzyon sendromu:
Plasenta damarları arasında vasküler bağlantılar nedeniyle, fetuslerden biri daha fazla kan aldığı için hipervolemiye bağlı olarak idrar çıkışı artar.
3. Plasental kitlenin artması:
1. Plasenta ödemi nedeniyle:
o Hidrops fetalis: Rh uygunsuzluğu,
o Ağır anemi,
o Hemoglobinopatiler; (a-talasemi major…),
o Enfeksiyonlar (sitomegalovirus, sifiliz…),
o Kordondaki gerçek düğüm obstrüksiyona neden olarak venöz dönüşümü engeller ve plasentada konjesyona neden olur,
2. Koryo-anjiom ve büyük plasenta (10,11).
Maternal nedenler
1. Diabetes mellitus:
o Amniyon sıvının yüksek oranda glukoz içermesi nedeniyle osmotik basınç artar ve sıvı tutulur,
o Hiperglisemi nedeniyle fetal poliüri oluşur.
2. Gebelik hipertansiyonu:
o Plasentanın ödemleşmesine neden olur.
3. Şiddetli jeneralize ödem:
o Kardyiak, hepatik veya renal(12).
Klinik varyasyonlar
1. Akut hidramniyos:
Çok nadirdir (%2), 20. haftadan önce de rastlanabilir, monoamniyotik ikizlerde daha sıktır(13,14).
2. Kronik hidramniyos:
Daha sık rastlanır, sıvı toplanması daha yavaştır, gebeliğin geç dönemlerinde meydana gelir, bu durum preterm doğumla sonuçlanabilir(15).
Klinik tablo
A. Semptomlar
Akut hidramniyosta abdominal rahatsızlık, ağrı ve bası semptomları (dispne, palpitasyon, hazımsızlık, hemoroid, ödem ve alt ekstremitelerde variköz oluşumlar) vardır.
B. Bulgular
1. Genel muayene: Hipertansiyon ortaya çıkarabilir.
2. Abdominal muayene
a. İnspeksiyon: Aşırı abdominal distansiyon vardır.
b. Palpasyon:
1. Fundus seviyesi gestasyonel yaşa göre daha yüksektir,
2. Uterus gergindir,
3. Fetal kısımlar zor palpe edilir,
4. Sıvı sesi alınabilir,
5. Malprezantasyon ve non-angajman sıktır,
c. Oskultasyon: Zayıf fetal kalp sesleri alınır.
Polihidramniyoslu hastanın takibi
1. Kilo alımı izlenir,
2. Fundal yükseklikteki değişiklikler kaydedilir,
3. Abdominal palpasyon yapılır,
4. Fetal kısımlar balote edilir,
5. Ultrasonografi incelemesi ve takibi yapılır,
6. Oral glukoz tolerans testi yapılır ve gerekirse HbA1c bakılır,
7. Indirekt Coombs testi (indirekt anti globulin testi) bakılır(16).
Ultrasonografi
1. Aşırı miktarda sıvı,
2. Malprezantasyon,
3. Çoğul gebelik,
4. Konjenital anomaliler,
5. İntrauterin fetal ölüm görülebilir.
Ayırıcı tanı
1. Gebe uterusu aşırı büyüten nedenler,
2. Gebelik ile birlikte over kisti,
3. Asit.
Komplikasyonlar Maternal komplikasyonlar
Gebelik esnasında:
1. Abortus,
2. Preterm doğum,
3. Gebelik hipertansiyonu,
4. Basınç belirtileri,
5. Malprezantasyon.
Doğum esnasında:
1. Prematür membran rüptürü,
2. Ağrı disfonksiyonu,
3. Kordon prolapsusu,
4. Ablasyo plasenta ,
5. Postpartum hemoraji,
6. Şok(17-19).
Fetal komplikasyonlar
1. Prematürite (%19) (Anomalilerde %39),
2. Asfiksi (kordon prolapsusu, plasenta separasyonu),
3. Amniyon sıvı cebinin genişliği arttıkça fetal prognoz kötüleşmektedir(20-22).
Polihidramniyosta klinik yaklaşım
1. Yönetim etiyolojiye ve polihidramniyosun şiddetine göre belirlenir.
2. Eğer idyopatikse gebelik 38. haftaya kadar sürdürülmeye çalışılır.
3. Kısmi yatak istirahatı verilebilir.
4. Yüksek proteinli diyet verilir.
5. Annede dispne gibi semptomlar varsa amniyodrenaj yapılır.
6. Fetal konjestif kalp yetersizliği kontrol edilir.
7. Seri ultranonografik incelemelerde intrauterin büyüme geriliği (IUGR) yönünden incelenir.
8. Normal vaginal doğum önerilir, abdominal doğum obstetrik bir neden varsa tercih edilir.
9. Amniyon zarının açılmasıyla kordon sarkması riskine karşı tedbir alınır.
10. Dekolman plasenta ve diğer komplikasyonlara karşı yakın takip edilir.
11. Postpartum kanama riskine karşı gerekli tedbir alınır.
1. Akut hidramniyos:
1. Polihidramniyosların yaklaşık %2’si akut polihidramniyos oluşturur. Tablo daha hızlı seyreder, fetal mortalite ve morbidite daha yüksektir. Fetus daha erken gebelik haftalarında kaybedilir.
2. Artifisyel membran rüptürü ile gebeliğin sonlandırılması gerekebilir. Sıvı yavaş yavaş akıtılır ve böylece şok ve plasentanın separasyonundan kaçınılmış olur.
3. Şok, intrauterin basıncın ani düşmesine bağlı, kanın splanknik alanda hızla toplanması sonucu gelişir.
4. Plasenta separasyonu ise intrauterin basıncın ani düşmesi nedeniyle, plasental alanın küçülmesine bağlı meydana gelir. Bu nedenle amniyon sıvısı birden boşaltılmamalıdır(23).
2. Kronik hidramniyos:
1. Gebelik esnasında:
a. Fetus ölü veya malformasyonlu ise artifisyel membran rüptürü ile gebelik sonlandırılır.
b. Fetus sağlıklı ise tedavi uygulanır:
o İstrahat, tuz kısıtlaması ve diüretikler genellikle etkisiz kalır,
o Diyabet ve toksoplazma gibi nedenler altta yatıyorsa tedavi edilir.
o Dispne ve karın ağrısı durumunda hastaneye yatırılmalıdır.
c. Non steroid antienflamatuvarlar (indometasin…) (1.5-3.0mg/kg/gün) kullanımı ile hemen hemen tüm olgularda amniyon sıvısı azaltılabilmektedir. Kullanım süresi 10 haftayı bulabilir. Monoamniyotik ikizlerde faydalı bulunmuştur. Gebeliğin 32. haftasından sonra ductus arteriosusun kapanma riski nedeni ile uzun süreli kullanımından kaçınılmalıdır. Durum düzelmiyor veya kötüleşiyorsa gebelik sonlandırılır(24-26).
d. Belirgin basınç semptomların varlığında ve fetus prematür ise amniyosentez yapılabilir. Ultrasonografi altında 1.5-2 litre drenaj yapılabilir, ancak hiçbir zaman saatte 500 ml’den fazla alınmamalıdır. Bu yöntemle ortalama 7 hafta kazanılabileceği bildirilmiştir. Bununla beraber amniyon sıvısı hızla yeniden toplanabilir ve prematür doğum riskini artırır(27).
2. Doğum esnasında:
1. Malprezantasyon, kordon prezantasyonu ve/veya prolapsusu atlanmamalı ve uygun doğum şekline karar verilmelidir.
2. Servikal açıklık 5 cm olduğunda amniyon zarı yüksekten açılır ve oksitosin ile desteklenebilir.
3. Postpartum hemorajiye karşı tedbir alınmalıdır.
3. Yenidoğan bakımı
a. Konjenital anomaliler aranır (özofagial atrezi…)
b. Diyabet ve Rh uygunsuzluğu olan annelerin yenidoğanlarının bakımı sağlanır.
OLİGOHİDRAMNİYOS Tanım Amniyon sıvı volümünün 500 ml altında olmasıdır, anhidramniyos ise amniyon sıvısının çok az olması veya tamamen yokluğudur. Ultrasonografide AFI<5 cm veya sadece vertikal bir cep 2 cm’den az ise oligohidramniyos olarak tanımlanır.
Insidans: Ortalama 1/50 olarak verilmiştir(28).
Etyoloji Plasenta yetersizliği, postterm gebelik, preeklampsi.
Üriner traktus ve kloak malformasyonları: renal agenesis ve obstrüksiyonlar.
Birlikte bulunan durumlar
a. Plasental:
Ablasyo, ikizden ikize transfüzyon.
b. Maternal:
Hipertansiyon,
Diyabet.
c. Fetal:
a. Kromozom anomalileri,
b. Konjenital anomaliler,
c. Gelişme geriliği,
d. In utero mort fetal,
e. Postterm gebelik.
d. İlaçlar:
a. Prostaglandin sentez inhibitörleri,
b. ACE inhibitörleri,
e. İdyopatik(29)
Ayırıcı tanı
En sık erken membran rüptürü, intrauterin gelişme geriliği ve renal anomaliler düşünülmelidir.
Klinik tablo
Uterus gebelik haftasına göre küçüktür.
Fetus hiperfleksiyon durumundadır ve genellikle makat prezantasyonu vardır.
Sezaryen oranı ve düşük apgar skoru yüksek orandadır(30).
Mortalite
Oligohidramniyos çok erken dönemde saptanmış veya major anomali tespit edilmiş ise prognoz kötüdür (%54-83) ve doğum endikasyonu olabilir. Amniyon sıvısının vertikal öçülen cebi az ise perinatal mortalite artar(31).
Mortalite durumunda %97 oranında üriner traktus anomalisi saptanmıştır(32).
Oligohidramniyoslu hastanın izlenmesi
Amniyon ceplerinin saptanması, konjenital anomalileri ekarte etmek, fetal gelişme geriliğini ve prezantasyonunu belirlemek için ultrasonografik tetkik önemlidir.
Komplikasyonlar
-Pulmoner hipoplazi: Akciğerin gelişmesi için amniyon sıvısının varlığı esastır.
-Anormal fetal gelişme: Uterus duvarının kompresyonu nedeniyle fetal kısımların sıkışması.
-Fetusun anormal duruşu ve prezantasyonu.
Klinik yaklaşım
Post-termde: Gebeliği sonlandırma endikasyonu vardır.
Doğum esnasında: Fetal distres sık gözlenir. Fetal distres varsa vaginal ya da abdominal doğum gerçekleştirilmelidir. Bunun için gerekli şartlar hazırlanmalıdır.
Amniyoinfüzyon: Görüntülemenin daha iyi olması ve kordon komplikasyonlarının azaltılarak fetal distresin önlenmesinde kullanılmıştır(33).
Hidrasyon: Tartışmalı olmakla birlikte oral veya parenteral hidrasyonun yeri olabilir. Özellikle çeşitli nedenlerden dolayı dehidrate olan gebelerde rehidrasyonun yararlı olduğuna inanılır(34).
AMNİYOSENTEZ
Amniyon sıvısı fetustan dökülen hücreler, fetusun ürettiği ve amniyotik kaviteye geçen biyokimyasal maddeleri içerir. Ultrasonografi eşliğinde ve prenatal tanı için en çok yapılan invazif girişimdir(35).
Amniyosentezin ilk olarak 1882’de polihidramniyosu tedavi etmek için uygulandığı bildirilmektedir. Son elli yıldır bir çok amaç için uygulanmıştır Amniyosentez, amacına uygun olarak gebeliğin 10. haftasından itibaren doğuma kadar çeşitli dönemlerde uygulanabilir. Genetik amaçlı amniyosentez genellikle ikinci trimesterde (15-20. haftaları arasında) ultrasonografi eşliğinde transabdominal yapılmaktadır.(36)
Erken Amniyosentez
Gebeliğin 12-14. haftaları arasında yapılır. Her gebelik haftası için 1 ml sıvı alınır. Ancak gebelik kayıpları bakımından, klasik amniyosentez kadar güvenli olmadığı ortaya konulmuştur. Erken amniyosenteze bağlı total fetal kayıp %6-6.6 arasındadır. Aynı gebelik dönemlerinde spontan fetal kayıp hızı %3-4′ tür. Dolayısıyla erken amniyosenteze bağlı artış %2.5-4′ tür(37).
Genetik amaçlı amniyosentez
Prenatal tanıda klasik amniyosentez, gebeliğin 15-20. haftaları arasında, ultrasonografi eşliğinde transabdominal yapılır. Yaklaşık 20 ml veya her gebelik haftası için 1 ml amniyon sıvısı alınır(38).
Geç amniyosentez
Gebeliğin 24. haftasından sonra yapılan amniyotik sıvı örneklemesi geç amniyosentezdir. Geç amniyosentez 1980′ li yıllarda fetal akciğer matürasyon testleri için ve eritroblastozis fetaliste bilirubin tayinleri için kullanılmıştır. Günümüzde bu amaçlar için eskisi kadar kullanılmamaktadır. Geç amniyosentez üçüncü trimesterde erken doğum eylemi ve erken membran rüptürü varlığında intrauterin enfeksiyonların araştırılması için de kullanılmaktadır(39).
Asemptomatik intrauterin enfeksiyonlar
Bir teoriye göre amniyosentezden sonra görülen gebelik kayıplarının bazılarının daha önceden var olan intrauterin enfeksiyona veya fetal anomaliye bağlı olduğu savunulmuştur. Ancak gebelik kayıpları hatalı işleme de bağlı olabilir. İntrauterin enfeksiyon yapan bakteriler, en sık şu yollarla intrauterin alana ulaşırlar:
1. Asandan yol (serviko-vaginal),
2. Hematojen yol (transplasental),
3. Retrograd yol (periton boşluğu ve fallop tüpleri),
4. İyatrojenik yol (intrauterin invazif girişimler).
Bunların içinde intrauterin enfeksiyona en sık neden olan yol asandan yoldur(40,41). Son yıllarda amniyon sıvısına tedavi amaçlı olarak çeşitli ilaç veya hormonların verilmesi de gündeme gelmiştir(42).
REFERANSLAR
1. Danforth DN, Hull RW. Microscopic anatomy of the fetal membranes with particular reference to the detailed structure of of the amnion. Am J Obstet Gynecol 1958;75:536
2. Wang T, Schneider J. Fine structure of human chorionic membrane. Ultrastructural and histochemical examinations. Arch Gynecol 1983;233:187-98
3. Thomas CR. The ultrastructure of human amniyon epithelium. J Ultrastruct Res 1965;13: 65
4. Sinha R, Carlton M. The volume and composition of amniotic fluid in early pregnancy.J Obstet Gynaecol Br Commonw1970;77:211-4
5. Queenan JT. Polyhidramnios and oligohydramnios. Contemp Obstet Gynecol 1991;36:60 6. Phelan JP, Smith CV, Broussard P, Small M. Amniotic fluid volume assessment with the four quadrant technique at 36-42 weeks gestation. J Reprod Med 1987;32:540-2
7. Moore TR, Cayle JE. The amniotic fluid index in normal human pregnancy. Am J Obstet Gynecol 1990;162:1168-73
8. Hill LM, Breckle R, Thomas ML, Fries JK. Polyhydramnios: ultrasonically detected prevalence and neonatal outcome. Obstet Gynecol 1987; 69: 21-5
9. Cunningham FG, MacDonald PC, Gant NF, Leveno KJ, Gilstrap LC, Hankins GDV, Clark SL: Diseases and abnormalities of the fetal membranes. In: Williams Obstetrics. 20thEd. Prentice-Hall International, Connecticut, 1997;657-67
10. Brady K, Polzin WJ, Kopelman JN, Read JA. Risk of chromosomal abnormalities in patients with idiopathic polyhydramnios. Obstet Gynecol 1992;79:234-8
11. Glantz JC, Abramowicz JS, Sherer DM. Significance of idiopathic midtrimester polyhydramnios Am J Perinatol 1994;11:305-8
12. Hill LM, Breckle R, Thomas ML, Fries JK. Polyhydramnios: ultrasonically detected prevalence and neonatal outcome. Obstet Gynecol. 1987;69:21-5
13. Pitkin RM. Acute polyhydramnios recurrent in successive pregnancies. Management with multiple amniocenteses.Obstet Gynecol 1976;48:42-3
14. Queenan JT. Recurrent acute polyhydramnios. Am J Obstet Gynecol 1970;106:625-6
15. Queenan JT, Gadow EC. Polyhydramnios: chronic versus acute. Am J Obstet Gynecol 1970;108:349-55
16. Panting-Kemp A, Nguyen T, Chang E, Quillen E, Castro L. Idiopathic polyhydramnios and perinatal outcome.Am J Obstet Gynecol 1999;181:1079-82
17. Mazor M, Ghezzi F, Maymon E, Shoham-Vardi I, Vardi H, Hershkowitz R, Leiberman JR. Polyhydramnios is an independent risk factor for perinatal mortality and intrapartum morbidity in preterm delivery.Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol 1996;70:41-7
18. Schneider KT, Vetter K, Huch R, Huch A. Acute polyhydramnios complicating twin pregnancies.Acta Genet Med Gemellol 1985;34:179-84
19. Weir PE, Ratten GJ, Beischer NA. Acute polyhydramnios–a complication of monozygous twin pregnancy.Br J Obstet Gynaecol 1979;86:849-53
20. Many A, Hill LM, Lazepnik N, Martin JG. The association between polyhydramnios and preterm delivery. Obstet Gynecol 1995; 86: 389-91
21. Damato N, Filly RA, Goldstein RB, Callen PW, Goldberg J, Golbus M. Frequency of fetal anomalies in sonografically detected polyhydramnios. J Ultrasound Med 1993;12:11-5
22. Maymon E, Ghezzi F, Shoham-Vardi I, Franchi M, Silberstein T, Wiznitzer A, Mazor M. Isolated hydramnios at term gestation and the occurrence of peripartum complications.Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol 1998;77:157-61
23. Behrens O, Muhlhaus K, Degenhardt F. Acute polyhydramnios in a twin pregnancy case history of a successful therapy attemptZ Geburtshilfe Perinatol 1989;193:284-6
24. Cabrol D, Jannet D, Pannier E. Treatment of symptomatic polyhydramnios with indomethacin.Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol 1996;66:11-5
25. Carmona F, Martinez-Roman S, Mortera C, Puerto B, Cararach V, Iglesias X. Efficacy and safety of indomethacin therapy for polyhydramnios.Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol1993;52:175-80
26. Peek MJ, McCarthy A, Kyle P, Sepulveda W, Fisk NM. Medical amnioreduction with sulindac to reduce cord complications in monoamniotic twins. Am J Obstet Gynecol 1997; 176: 334-6
27. Elliott JP, Sawyer AT, Radin TG, Strong RE. Large volume therapeutic amniocentesis in the treatment of hydramnios. Obstet Gynecol 1994; 84:1025-7
28. Marks AD, Divon MY. Longitudinal study of the amniotic fluid index in post-dates pregnancy.Obstet Gynecol 1992;79:229-33
29. Peipert JF, Donnenfeld AE. Oligohydramnios: a review. Obstet Gynecol Surv 1991; 46: 325-29
30. Chauhan SP, Sanderson M, Hendrix NW, Magann EF, Devoe LD. Perinatal outcome and amniotic fluid index in the antepartum and intrapartum periods: a meta-analysis. Am J Obstet Gynecol 1999; 181: 1473-8
31. Winn HN, Chen M, Amon E, Leet TL, Shumway JB, Mostello D. Neonatal pulmonary hypoplasia and perinatal mortality in patients with midtrimester rupture of amniotic membranes A critical analysis. Am J Obstet Gynecol 2000;182:1638-44
32. Newbould MJ, Lendon M, Barson AJ. Oligohydramnios sequence: the spectrum of renal malformation. Br J Obstet Gynecol 1994;101:598-604
33. Hofmeyr GJ. Amnioinfusion for meconium-stained liquor. Curr Opin Obstet Gynecol 2000;12:129-32
34. Oosterhof H, Haak MC, Aarnoudse JG. Acute maternal rehydration increases the urine production rate in the near-term human fetus.Am J Obstet Gynecol 2000;183:226-9
35. Romero R, Jeanty P, Reece EA, Grannum P, Bracken M, Berkowitz R, Hobbins JC.Sonographically monitored amniocentesis to decrease intraoperative complications. Obstet Gynecol 1985;65:426-30
36. Önderoğlu LS: Fetal İnvazif Girişimler. Kişnişçi H, Gökşin E, Durukan T, Üstay K, Ayhan A, Gürgan T, Serdaroğlu LS (Ed). Temel Kadın Hastalıkları ve Doğum Bilgisi. Güneş Kitapevi, Ankara, 1996;1532-52
37. Nicolaides KH, Brizot ML, Patel F, Snjders R. Comparison of chorion villus sampling and early amniocentesis for karyotyping in 1492 singleton pregnancies.Fetal Diagn Ther1996;11:9-15
38. Borrell A, Fortuny A, Lazaro L, Costa D, Seres A, Pappa S, Soler A. First-trimester transcervical chorionic villus sampling by biopsy forceps versus mid-trimester amniocentesis: a randomized controlled trial project.Prenat Diagn 1999;19:1138-42
39. Leigh J, Garite TJ. Amniocentesis and the management of premature labor.Obstet Gynecol1986;67:500-6
40. Pacora P, Maymon E, Gervasi MT, Gomez R, Edwin SS, Yoon BH, Romero R. Lactoferrin in intrauterine infection, human parturition, and rupture of fetal membranes.Am J Obstet Gynecol 2000;183:904-10
41. Maymon E, Romero R, Pacora P, Gomez R, Athayde N, Edwin S, Yoon BH Human neutrophil collagenase (matrix metalloproteinase 8) in parturition, premature rupture of the membranes, and intrauterine infection.Am J Obstet Gynecol 2000;183:94-9
42. Yayla M, Bayhan G. Fetal Medikal Tedavi. Obstetrik ve Jinekoloji Sürekli Eğitim Dergisi. 1998; 2: 157-72.